Kayi


Karınca ailesi yeni bir güne başlamıştı. Günün ağarmasıyla beraber hepsi yuvalarından çıkıp yiyecek toplama işine girişeceklerdi. Tabii kendilerini olası tehlikelerden korumak da önemli bir işti onlar için. Mesela hiç kimsenin ayağı altında ezilmemeleri gerekiyordu ya da rüzgârda savrulmamaları... Sapasağlam eve dönmeleri için anne karınca hepsini uzun uzun tembihlerdi ve dualar okuyarak uğurlardı onları. Aile fertleri de anne karıncanın söylediklerini kulaklarına küpe yapar, biribirlerini Allah’a emanet ederek, dikkatlice lezzetli yiyeceklerin peşine düşerlerdi. Yalnız içlerinden biri hariç. En küçükleri Karınca Kayi diğerlerine göre daha heyecanlı, daha hareketliydi. Tabii epey de maceraperest... Kayi’nin bu halleri sık sık başına iş açardı. Yine de her türlü maceraya atılmaktan kendini alıkoyamazdı.
O sabah anne karıncanın söyledikleri Kayi’nin bir kulağından girip diğerinden çıkmıştı. Yollarda avare avare dolaşırken çoktan hayaller kurmaya başlamıştı. Bu defa da uçan kuşlara özeniyor, acaba gökyüzünden aşağılara bakmak nasıl bir duygudur diye düşünüyordu. Kayi yeşil yapraklı elma ağacının önünde durdu aniden. Aklına kendince dâhiyane bir fikir gelmişti.
Ağacın tepesine çıkıp aşağıyı bu şekilde görecekti. Hemen tırmanmaya başlamıştı. Kayi’nin hareketliliği kısa zamanda yukarılara kadar ulaştırdı onu. Derken yaprakların arasında iri, kırmızı bir cisim gördü. Bu bir elma olamazdı. Hayatı boyunca bu kadar büyük elma ne görmüş ne de işitmişti. Şaşkınlıkla yanına yaklaştı. Cismin ucundan sarkan ipi çekiştirmeye başladı.

Kayi’nin bunun kırmızı bir balon olduğunu anlamasıyla gökyüzüne doğru havalanması bir oldu. Meğer bir uçan balonu sıkıştığı yerden kurtarmış ve kuş gibi uçmaya başlamıştı. Hayalinin gerçekleşmesi Kayi’yi son derece mutlu etmişti. Artık küçük bir karınca olduğu halde tüm şehri gökyüzünden izleyebiliyordu. Bu mükemmel bir duyguydu. Aşağıdan baktığında birer dev gibi görünen insanlar sanki karıncaya dönüşüvermişti. “Ben artık kuş Kayi’yim” diye avazı çıktığı kadar bağırıp, kahkahalar atıyordu. Fakat mutluluğu bir süre sonra azalmış, yerini ise yeryüzüne tekrar nasıl ineceğim korkusuna bırakmıştı. Gördüğü manzara muhteşemdi. Ama bulutların içine doğru yükseldikçe Kayi telaşa kapılmıştı. Tuhaf bir durum olduğunu fark eden bir kuş Kayi’ye yaklaştı. Kayi kuşu fark edince gözleri parladı hemen yardım istedi. Kuş da bu isteği geri çevirmedi ve Kayi’yi sırtında, yumuşak tüylerinin arasında aşağıya indirdi. Neyse ki hiç zarar görmeden yeryüzüne ayak basabilmişti. Kuşa teşekkür etmiş ve yuvasının yolunu tutmuştu. Tabii hissettiği duygular yanına kar kalmıştı.

Resimcikler için internet sayfası açıldı

Şimdiye kadar çizdiğim ve bundan sonra çizeceğim resimcikleri resimseverlere ve çocuklara buradan paylacağım. Bu sayfayı kullanmak çok basit beğenme, paylaşma ve buna benzer detaylar yok neredeyse yazı bile kullanmıyorum. Resimcikler sayfası her yenilendiğinde -açıldığında- resimciklerin yerleri değişiyor budurum resimsevere yeni sergi olanağı sunuyor. Bu sayfanın oluşumunda Kevser Ünalan ve Türker Yıldırımın çok emeği geçti. Kendilerine teşekkürlerimi bir kez daha yineliyorum.

Buyrun: www.resimcikler.com


2014 Takvimi

Sultanbeyli Belediyesinin çocuk dergisi eki için hazırladığım 2014 takvimi.